*Vargıların kökeninde bulunan ve düşünce hayatını yönlendiren öncüller, bilginin üretimi, kullanımı ve toplumsallaşmasında nasıl bir fonksiyon üstlenir?
* Bilginin zihniyet (bilinç) inşasındaki rolü, zihniyetin, kültür, gelenek, din vb. ile olan irtibatı nedir? Çağın değerleri, global eğilimler, topluma içkin kültürel yapı zihniyet (bilinç) oluşumunda ne kadar etkindir?
* Aydınlar ve bilgi-bilim ilişkisi nasıl gelişir? Bilgi-bilim aydının ürettiği araçsal bir veri mi, yoksa kendini var eden amaçsal bir öğemidir?
* Bilimsel bilgi ile dini bilgi arasındaki ayrım yüzeyde mi perspektifte mi oluşur?
* Bilgi değerden bağımsız mıdır? Varlık alanları değer yapılarından bağımsız düşünülemeyeceğine göre, ilişkilerin boyutları nasıl belirlenecektir?
* Bilgi-Bilim-İslam ilişkisi nasıl düzenlenebilir?
* Bilginin İslamileştirilmesi mümkün müdür?
Bilgi kısaca yaşantıdan arta kalan zihni bir olgudur. Ancak zihinden kopup nesnel hale gelebilmesi, başkaları tarafından alınıp yeniden üretilebilmesi ve nihayet biriktirilerek aktarabilmesi onu bireysel olmaktan çıkarıp aynı zamanda toplumsal kılmaktadır. Onu felsefeden ve psikolojiden farklı olarak sosyolojik kılan yöne de budur.
Bilgi, şöyle yada böyle herkesin konusudur; ama sosyologun özel türden bir ilgi alanıdır. Çünkü Bilgi Sosyolojisi bir taraftan genel sosyolojinin diğer taraftan kurumlar sosyolojisinin alt disiplinlerinden birisidir. Bir tarafı topluma diğer tarafı zihne uzanan alanın bileşkesinde oluşan kognitif bir olgudur. Ne var ki bu konuda Türkçe`de toplum bağlamında bilgi sorunlarına dolaylı ve kısmen değinen pek az sayıda kitap ve makalenin dışında başlı başına bilgi sosyolojisini konu alan bir eser yok gibidir. Fazlaca iddialı olmamakla birlikte bu kitap, Bilgi Sosyolojisinin bir çerçevesini çizmeyi ve ilk elde tartışılan konulardan bir demet sunmayı amaçlamaktadır.