Tükendi
Stok AlarmıYine Gavur Mahallesi, yine daracık Diyarbakır küçeleri, Merheli, Dıngılhava, Mardin Kapı ve diğerleri...
Okuru, satır aralarında saklı ince hüznü keşfetmeye çağıran bir yazın Margosyan`ınki. Diyarbakır`ı da, İstanbul`u da anlatsa bu duygu yoğunluğu hiç azalmıyor.
Gazeteci Ragıp Duran "Allahsız Kalem" isimli makalesinde bakın nasıl anlatıyor Margosyan`ı:"... Margosyan`ın diline bir dengbej gelip yerleşmiş sanki. Geçenlerde bir yabancı gazetede Kahire`deki kahvelerde öykü-masal anlatan amcalardan birinin fotoğrafını görmüştüm.
Biletimiz`i okurken o fotoğraf çekildi yeniden. Margos amca, bir masanın üstüne konmuş iskemleye oturmuş, elinde bir kitap, arada sırada gözlüklerini çıkarıp nargile ya da kahve içen dinleyicilerine bakıyor.
Ulu Cami`nin önündeki kürsülere tünemiş Ermeniler, Kürtler, Museviler, Süryani ve Keldaniler usul usul dinliyorlar kendi öykülerini. Arada bir, Ermeni`nin biri ya da bir Hıristiyan "Ape Margos, o kadının adı Mari değil Hayganuş" diye tekzip iddiasında bulunuyor."