Olay yazarın aşkla bağlı olduğu Saint Petersburg şehrinde geçer. Yüzlerce su kanalı üzerine kurulan bu güzel şehirde mayıs ve haziran aylan boyunca güneş 03`te doğar ve gece 12`de batar. Aradaki üç saatte de tam karanlık olmadığından bu zaman dilimi `beyaz geceler` olarak adlandırılmıştır. Yazar, ruhsal bunalımlar yaşayan yalnız insanların sebepsiz yere birine ne denli güçlü bağlandığını, tuhaf ve kısacık bir aşk hikâyesi ile anlatır. Sonu, Rusların -biz Türklere nazaran- kolaylıkla kabulleneceği garip bir şekilde biten eser; abartıdan, olay yoğunluğundan uzaktır. Dostoyevski çok bilinmeyen bu eserini henüz yirmi altı yaşında iken kaleme almıştır. Ancak ilk eserlerinden olmasına rağmen derin psikolojik tahlilleri ve doğallığryla kendisini bir solukta okutur. ÄL