Tükendi
Stok AlarmıÇok eski çağlardan beri, devletler savaşlarda veya isyanları bastırmak için zehirli gazları silah olarak kullanmışlardır.
İşin en acı olan tarafı ise daha önce zehirli gazlara veya katliamlara maruz kalan halklar, gücü ellerine geçirdiklerinde onlar da daha önce maruz kaldıkları şeyleri başka halklar için reva görmekten, yapmaktan çekinmemişlerdir. Tarihte bunun birçok örneği var ve halen de yaşanmaktadır.
Özelde Nazi Almanyası genelde ise tüm dünya devletleri bu tür kimyasal silahları ya kendi halklarına veya diğer halklara karşı acımasızca kullanmışlardır.
Alman hükümetleri ve birçok dünya devletinin tarih boyunca (Hatta 21. Yüzyılda bile) insanlığa karşı işledikleri suçlar ve ikiyüzlü politikaları, halkların hunharca katledilmesi suçlarına ortak olduklarını göstermiştir. Emperyal ülkelerin bu iki yüzlü tavırları dünya ölçeğinde sayısız hak ihlalinin yaşanmasına ve irili ufaklı halkların yok olmasına neden olmuştur. Sömürgeci hayaller, ülke çıkarları ve şovenist, kafatasçı milliyetçi, faşizan politikalar, dünya ülkelerinin genelinin ellerini çekemedikleri ve kullanmayı ihmal etmedikleri bir hastalıktır. Bu hastalık her ne kadar bazen kendilerini de vursa bile -Alman Faşizmini hatırlayın- yine de bunu kullanmaya devam etmişler ve dünya ölçeğinde insan hakları ihlallerine ya alet olmuşlar ya da bizatihi katılmışlardır. Bu hastalıktan milyonlarca insan ölmüş, doğa tahrip edilmiş, savunmasız hayvanlar yokedilmiştir.
2. Dünya Savaşı başlamadan, Nazilerin Katliam hazırlığında olduğu, yaklaşık iki yıl önceden dünya (Hümaniter!) devletlerince bilindiği ve buna karşın tüm katliamlara göz yumulduğu ortaya çıkmıştır. Nazi Almanyasının savaş sonunda Katliamları gerçekleştiren tüm bilim adamlarının Amerikan ordusunca Amerikaya gönderildikleri ve NASA dahil tüm alanlarda ikamet edildikleri kanıtlarla ortaya çıkarılmıştır.