Buzlu ırmağın iki yakası karanlık ladin ağaçlarıyla kaplıydı. Doğada gizdiden acı acı çınmayan bir kahkaha gizliydi sanki; tüm acılardan daha korkunç, buz gibi soğuk, bir heykel gülümseyişi kadar donuk, zorunluluk kadar tutkulu bir kahkaha!.. Acımasız, uçsuz bucaksız bir sonsuzluk, yaşamla ve yaşama çabasının gereksizliğiyle alay ediyor gibiydi sanki. Kurda benzer bir köpek sürüsü, donmuş ırmak yatağı boyunca güç bela ilerlemeye çalışıyordu.