Kana bulanacak bir gündü ve güneş bile bunu biliyormuşçasına kıpkızıl doğmuştu.
Kütüphanede çalışan ve yazar olmayı delicesine arzulayan bir genç kız… Edebiyatla kafayı bozmuş bir doçent… Basılan kitabını yok etmek isteyen gizemli bir yazar… Ve onları bir araya getiren o kitap...
Benim Küçük Şaheserim, okuru insan ruhunun derinliklerine, tuzaklarla dolu arzulara, aşk ve cinsellik arasındaki hassas sınırlara doğru bir yolculuğa çıkarıyor.