Eve vardığımda eşimi doktor muayenesinden henüz dönmüş buldum. Benim heyecanıma karşılık o nispeten daha sakindi. Olup biteni anlattı: Son akşam kanepede uzanmışken eli tesadüfen sağ memesinin üstüne gitmiş ve bir kitlenin varlığını fark etmiş. Ertesi sabah laboratuvar tetkikleri sonucunda kötü huylu bir kanser türü olduğu saptanmış. Yılın son günü eşim sabahın erken saatinde ameliyata alındı... Hastalık koltuk altında ki 23 lenf bezinden 5’ine atlamıştı. Moralinin bozulmaması için bu durumu senelerce o da dahil tüm tanıdıklarımızdan gizledim... Geç tanının sonucu olarak bu yüzden hastalığın 4,5 sene sonra maalesef akciğerde metastas yaptığı belirlendi. Bazı alışverişler için vefatından 3-4 ay kadar önce günlerden birinde eşimle birlikte Akmerkez’e gittik Hastaneye gidişlerimiz hariç tutulursa, bu onun dışarıya son çıkışı olacaktı. "Ölmek istiyorum, ölmek istiyorum", eşim Yıldız’ın yatmakta olduğu hastanenin bir odasında gece yarısı attığı çığlıklar... Bu kitap, yaşadıklarımızı toplumumuzla ve özellikle de halen kansere karşı savaş verenler ve aileleri ile paylaşmak amacıyla kaleme alınmıştır. Umarım bir yararı olur....