Her insanın yaşadığı hayat kendine özgüdür, özeldir.
Mutluluklar, hüzünler, sevinçler, hayal kırıklıkları ve kızgınlıklar yaşamımızın bir parçasıdır. Ben de bu duyguları sık sık yaşadım. Bu noktada yetiştirilme tarzlarımızı ve ailenin önemini çok iyi anladım. Çocuklarımı yetiştirirken de bunları göz önüne almaya çalıştım.
Bu yaşam hikâyesinin farkı ne derseniz, memleketimizde çok sık rastlanan kan kusup kızılcık şerbeti içtim deme zihniyetinin olmayışı ve gerçeklerin olabildiğince yansıtılmasıdır. Ayrıca hatalarla yüzleşmek, özür dilemek, karşılaşılan güzelliklere de teşekkür etmek vardır.
İlişkilerdeki iletişim kopukluğu, o ilişkiyi girdaba sürükleyebiliyor. Konuşarak pek çok sorunu çözebileceğimizi ne yazık ki biz çok geç de olsa öğrendik.
Sevgili okur; evliliğimde yıllar geçtikçe yoğunlaşan, onca zaman kimseyle paylaşamadığım sorunlarımı yaşadığım süreç içinde kâğıtlara döktüm. 165. sayfadan itibaren de bu sorunlu süreci anlattığım yazıları seninle paylaşıp dertleşmek istedim.
Bir gün bir yerlerde karşılaşabilmek umuduyla…