Her şey o tuhaf gazete ilanıyla başladı.
Bir tarafta bugüne kadar hep kandırılan, kadınlık gururu kırılan, mutsuz edilen, aldatılan, güzel bir kadın Eylül, diğer tarafta Mitomani (sürekli yalan söyleme hastalığı) olan, hayatı yazarak yaşayan bir adam Selim Alcar.
Ve kader ağlarını çoktan örmeye başladı bile…
Hayat, bazen ciddiye almadığımız yalanların müptelası yapabilir bizi. Bazen de çok önemsediğimiz doğruların arkasından ağlarken buluruz kendimizi. Ve sakın unutma insan kime âşık olacağını asla seçemez. Bazen bir yalana ya da bir hayale de âşık olabilirsin.
İşte bu kitapta Selim Alcar’ın aşk örgüsüyle kurulmuş hayal dünyasını, sıra dışı karakterini, tutku dolu fantezilerini hatta kendine bile itiraf etmeye korktuğu o büyük sırrını ve yine bu gizemli hikâyenin peşinden delice koşan bir kadın Eylül’ün yaşadığı akıl almaz heyecanları, arzuları, mutlulukla avutulmuş saplantılarını, hayal kırıklıklarını okuyacak, çilekli pasta tadında bir yaşam örgüsü, hayat hikâyesine konuk olacaksınız…
Bu kitapta anlatılan bütün hayaller hayat ürünüdür.