Z Kuşağı diye adlandırıp geçiştirdiğimiz gençlerimizle Z Raporları arasında müthiş bir benzerlik var.
 
Bilirsiniz, işyerlerinde gün boyu yapılan işlemlerin ardından yazar kasalardan gün sonunda alınan rapora Z Raporu denir… Peki, bu raporun tüm gün yapılan işleri önümüze döktüğü gibi; gençlerin anne karnından itibaren çevreden aldıkları ve hayatlarına yerleştirdikleri mesajları, ergenlik yaşına geldiklerinde bizim önümüze bir Z raporu gibi döktüklerinin ne kadar farkındayız?
 
Sürekli bir etiketleme hâlinde olduğumuz ve yaptıkları hiçbir şeyi beğenmediğimiz gençlerimizin aslında imkân tanındığında nasıl başarılara imza attıklarına ve hayatlarını nasıl da doğru yönlendirebildiklerine defalarca şahit oldum. Buradan çıkaracağımız sonucun ardından sizden şu soruyu kendinize sormanızı isterim:
 
Sürekli yakındığımız gençlik sorunlarının kaynağı onlar mı yoksa çevreleri mi?
 
Haklı haksızın artık ayırt edilemez hâle geldiği gibi; suçlu suçsuz da ne yazık ki günümüzde doğru ayırt edilemez oldu. O zaman bizim yapacağımız, bunları aramak yerine olaylara çözüm aramaya yönelmektir.
 
Bu kitabı okuyan hem ebeveynler hem de gençler hayatlarına yerleştirdikleri birçok duygunun asıl sebebini bulacaklar, çözüm yollarının ışığını daha net görecekler. Hayat “BEN KİMİM?” sorusunun cevabını bulduğumuz zaman bizim için kolaylaşacak ve daha huzurlu ve mutlu bir hâle gelecektir.