Sandalın pancar motorunu sabahın sessizliğinde duyduğunda, başını kaldırıp gülümsedi. İhtiyar Balıkçı dönüyordu. “Neredeyse görürüm.” diye birkaç dakika sonra ayağa kalktı. İhtiyar Balıkçı motoru durdurmuş, sandal otelin hemen yan tarafında bulunan derme çatma bir iskeleye doğru, gölün üzerinde sessizce süzülüyordu. Yavaşça iskeleye yanaşıp sandalını bağladı. Son dakikaya kadar yine kadına bakmayacaktı İhtiyar balıkçı. Ağır hareketlerle iskeleye çıktı. Elindeki torbada günün ganimeti vardı. Sandala son kez bakıp kafasını kaldırdı. Onyedi gündür süren ritüel tekrarlanıyordu.