Kare bir yatak ve üzerinde sessizlik içinde üstü örtülmüş bir gül yaprağı… Ve bir kıpırdama var tomurcuğun patlaması misali kırp, kırp, kırp… Göz kırparak göz kapaklarından fışkıran umudun ve yaşam sevincinin birikintisi bir filiz gibi yükseldi…Kardelenlerin kafa tutuşu gibi ama nilüfer çiçeği derinliğinde tertemiz bir su misali gönüllere, oradan da sayfalara döküldü.
Bu kitabın insanın ruhundan bulduğu ışığın gözünü kalemle entegre edip şiirin ve duyguların dansını kalbinizde hissedin… Bu kitabı izleyin, okudukça sevginin fotoğrafı, umudun kendisini betimlediğini görün. Susamak nedir ve suyun kıymetinin şekillendiğini seyredin.
Kara kıtanın susuzluktan kırılmış evlatlarına bir damla serinliğini nasıl taşıdığını, gözlerinin bir şelale oluşunu izleyin. İmanın imkâna dönüştüğü bu tabloyu sizlerle beraber yapan Özlem Hanım’ı tanıyın ve anlayın. Evet evet, sevin bu kitabı, roman değil yaşamdaki işaretin ele gelmiş halini görün...