Prudencia Prim oldukça zeki, eğitimli ve başarılı bir genç kadındır. Bireylerini hız, hırs ve daima “mevcuttan fazlası olmaya” zorlayan şehir hayatından bıktığına kanaat getirdiğinde gazetede ilginç bir ilanla karşılaşır: San Ireneo adlı uzak bir köyde yer alan malikâne bir kütüphaneci aramaktadır. Müstakbel çalışanı belirleyecek en önemli
kıstas da “az eğitim almış biri” olması gerekliliğidir. En temel şartı yerine getiremese de kendini kabul ettirmeyi başaran Prim, yaşanacak birçok şeye hazırlıksız yakalanacaktır.
Tıpkı genç kadın gibi entelektüel ve zeki biri olan işvereni “Koltuktaki Adam”, atılgan ama aykırı, Bayan Prim’in çok sevdiği yazarlar Jane Austen ve Louisa May Alcott`u eleştirmeye daima hazır biridir. Köy sakinleriyse en az dini ritüelleri yöneten ve öğretmenlerinden çok daha bilgili olan çocuklar kadar şaşırtıcıdır; bu köy, şehrin birkaç kilometre
uzağındayken çok başka bir zamanda ve sıradışı bir sosyal disiplinle yaşamaktadır.
Yayımlanışının ardından uzun süre gündemden düşmeyen ve birçok farklı dilden yüzbinlerce okura ulaşan Bayan Prim’in Uyanışı, edebiyat, felsefe ve mutluluk arayışı başlıklarını kendine has üslubuyla yan yana getiren ayrıksı bir öykü...