Bu kitabın çıkış noktası, modernliğin bir zihniyet analizine konu edildiğinde ne tür bir algılcunaya tekabül ettiği sorusudur. Ancak günümüzü yaşarken giderek anlamlı hale gelen başka sorular da var: Modernliğin nasıl değiştiği, ne tür so-runlar yarattığı, geleceğe ilişkin neler ima ettiği gibi...
Kitaptaki makaleler bu sorulara demokrat zihniyet içinden bak-maya çalışırken, modernliği Avrupa tarihinin içinden tanımlıyor. Çünkü ideolojiler ve sosyal kuramlar yaşanmış gerçekliğin parçası olarak ortaya çıkarlar ve o andan itibaren bir referans oluştururlar.
Bu durum Türkiye için özellikle doğrudur. öyle ki, Avrupa`nın kendine özgü deneyimi bizler için neredeyse bir kuram nitefiği taşır. Dolayısıyla kendimiz üzerinde düşünme, kendimizi anla-ma çabası önce referansımız olan Batı modernliğinin zihniyet perspektifinde kavranmasmı gerektirir...
Etyen Mahçupyan`ın son derece önemli bir boşluğu dolduran bu kitabını bir kez daha okuyucuyla buluştururken günümüz Türkiyesi`nin giderek yüzeyselleşen tartışma ortamına anlamlı bir katkı olmasını diliyoruz.