“Nasyonal Sosyalizm’den beklediğim şey bütünlüğü içinde yaşamın tinsel bir yenilenmesi, toplumsal antagonizmaların uzlaştırılması ve Batı Dasein’ının komünizmin tehlikelerinden kurtarılmasıydı.”
Martin Heidegger
“Felsefe ise, kendi payına, sahiden de Emperyalizm Çağı’nın evladı olduğunu kanıtladı.”
Ranajit Guha
“Cuma’nın diliyle ilgili pek çok öykü anlatılabilir, ama asıl öyküyü dilsiz Cuma bilir.”
John Maxwell Coetzee
‘Başkalık’ çağdaş felsefeye yön veren isimlerin düşüncesinde kurucu bir unsurdu. Özellikle 20. yüzyılın ilk yarısında Avrupa kültürünün krizi, başka birçok alanda olduğu gibi felsefede de masaya yatırıldı.
Bu kitabın ana başlıklarına konu olan Husserl, Heidegger ve Levinas, bir yandan Avrupa kültürünün krizine bir çözüm arayışı içine girdiler, diğer yandan da bu çözümü ‘başkalık’la, ‘başkası’yla ilişkilendirdiler.
Avrupa kültürünün kendi yıkımıyla karşı karşıya kalışı, aslında başkalıkla yüzleşme biçiminde saklıydı. Bu bağlamda Onur Kartal, ‘Batı’yı ve özneyi sorunsallaştırarak başkalık meselesini ele almış bu üç büyük düşünürün mesaisini tartışıyor. Husserl’in ‘başkalığın fenomenolojisi’, Heidegger’in ‘başkalığın fundamental ontolojisi’, Levinas’ın ‘başkalık etiği’ eserde ele alınan konulardandır. Bu kitap problemlerin üzerine giden ve çıkış yolları arayan, devrimci anlamda ‘Başkasının Politikası’nı kurmanın olanak ve sınırlılıklarını sorgulayan bir bakışın ürünüdür.