"Başarı ve başarısızlık" izafidir. Kapitalist sistemin temelleri başarmak ve kazanmak üzerine kuruludur. "Başarılı olma hırsı" kutsanmıştır ve kimileri için de bir hayat tarzına dönüşmüştür. Kazanmanın kişiye bahşedilmiş bir "Tanrı vergisi" olarak kabul edildiği günümüz ekonomik düzeninde, başarılı olmak adına ödenen bedeller insanlara olmadık işler yaptırır. Zaten asıl yıkım da zirvedeyken yaşanır, çünkü başarı, şirketleri ve insanları körleştirebilir. Şirketler zirvedeyken gevşemeye veya gururlanmaya başladıkları andan itibaren zirvenin neden olduğu "yükseklik sarhoşluğumun esiri olurlar.
Başarısızlık bir felaket gibi görülebilir, ancak girişimciler hata yapa yapa doğruya giden yolda ilerler, başarısız ola ola da başarılı olmayı öğrenirler. İnovasyon yapma sürecinde başarısızlık, başarıya giden yolda altın madeni gibidir.