Masallarla doğar insan. Hikâyelerle büyür, romanlarla ölür.
Nice masallar dinledim. Kulağıma fısıldanan hikâyelerle anladım her şeyin masallardaki kadar tozpembe olmadığını. En nihayetinde romanlarla öğrendim insanların göründüğü kadar masum olmadığını…
Küçük bir çocuktum, masal gibi bir dostluk diledim, buldum. En güzel anları onunla yaşadım. Fakat… Artık çocuk değildim. Kazandım, kaybettim. Düştüm, kalktım. İnanmadığım aşkın en güzeline ulaştım. Masal gibi bir dostluğu da yaşadım, masallardaki gibi aşkı da.
Bir mesajla hayatının tüm dengesini kaybeden Çınar Duman, bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bildiği halde her şeyi geride bırakıp gider. Öfkeyle aldığı bu kararının düşündüğü kadar kolay olmadığını, kafasının içinde susmak bilmeyen geçmişi ile anlamıştır.
Eski hayatına yeniden döndüğünde hiçbir şey bıraktığı gibi değildir artık. Yalnızca Balın İmge… O günün enkazından kendisi gibi o da kurtulamamıştır hâlâ. Yaz projesiyle dostluklarına düşen gölgenin karanlığından kurtulmak için çabalayan ikili, ilişkilerindeki çatlakları onarmaya çalışırken olaylar yine hiç tahmin etmedikleri bir yönde gelişmeye devam eder.
“Sarılalım. Kalbin Sağ Yanıma Denk Gelsin. Denk Gelsin Ki Ruhlarımız Tamamlansın!”