Yüzyıllık bir uykuya yatırılan Bakir Tablo, bir gün Süheyla sayesinde Nevşehir’deki bir dağ başında daldığı uykudan uyandıracaktır. Fakat bu uyandırılışta, kimsenin hesaba katmadığı bir şey vardır, içinde yedi garip karakteri taşıyan Bakir Tablo, sanıldığı gibi lanetli değildir. Tek istediği, insanlar yüzünden daldığı uykudan uyandırılıp yedi ölümcül günaha denk gelen karakterlerini dünyaya yaymaktır, insanları, insanlığa ait duygularla yok etmektir.
Bakir Tablo’nun yedi karakterinin de kapımıza gelip yardım isteseler, geri çeviremeyeceğimiz halleri vardır, insan ancak belli bir vakit geçirdikten sonra onların kötülüğünü hisseder ama bunu kelimelere döküp de anlatamaz. Size “nasılsın” diye sorduklarında, “kötüyüm” cevabını duymak için ellerinden geleni yapar ve sonra başınızı göğüslerine yasladığınızda size omuz olurlar, işte bu halleriyle belki de çevremizdeki çoğu insandan farkları olmadığı için onları ayırt etmek zordur, çünkü onlar da görünüşleriyle bizden biridirler.
Fakat Bakir Tablo`nun hesaba katmadığı bir şey varsa eğer, Süheyla ve Nazlı kardeşlerin birbirlerine ait olan sevgileridir.
Çünkü Süheyla tabloyu uyandırdıktan sonra ortadan kaybolur fakat ablası Nazlı onun peşini bırakmaz. Üstelik yıllardır birbirlerinden uzak olmalarına rağmen. Nazlı hem Süheyla’yı bulmak hem de Bakir Tablo’nun sırrını çözmek için Nevşehir’e gelir. Ve gizem dolu bir yolculuk başlar...