Bahçe evinin etrafındaki portakal çiçeklerinin kokusu eşliğinde yazılan bu novellayı okurken belki siz de aynı kokuyu hissedeceksiniz. Elleriniz dalından yeni koparılmış incirlerin balıyla yapış yapış, kalbinizde kaybettiğiniz bir babanın acısı…
Alper Sadıç, yeni bölümler ekleyerek taze bir soluk kattığı Bahçe Evi’nde baba sevgisini ve babaya duyulan özlemi okuru sarsan o içten dili ve özenli yumuşacık kalemiyle gönüllere işliyor. Bahçe evinin taşına toprağına sinmiş anıları okurken bazen yüzünüzde tebessüm oluşacak bazen de kederli bir dalga şakaklarınızı ovalayarak uçuşacak. Alper Sadıç’ın anılarında kendi ailenizden de bir şeyler bulacak ve okumanız sona erdiğinde kendinizi babanızın elini öperken yahut annenizden dua isterken bulacaksınız.
Bahçe eviniz hep sevgi dolu kalsın…
– Şaire Seda Nur Kurt
“Hiçbir şey babam gibi kokmazdı. Gün boyunca yaşadığımız özlem, bu kokunun içinde erir giderdi.”