Cemşit derste, ders harici ne varsa onunla ilgilenir, işlenen konu ne kadar ilgi çekici olursa olsun ilgilenmezdi. Çünkü onun bir dersle ilgilenmemesi için zorunlu ve toplu halde öğretiliyor oluşu yeterli oluyordu. Yine böyle sıradan, kara tahta yerine, pencereden iç bahçeyi izlemekle ilgilendiği bir gündü. Aklında Hurşit`i kollarından tuttuğunu ve babasının nispeten az içtiği akşamlar, Cemşit`in uyuduğunu sandığı anlarda annesine yaptığı gibi, dudaklarından öptüğünü hayal ediyordu. Derste anlatılanlar ilgisini hiç çekmiyordu. Çarpım tablosu, ülkemizin kendi kendine yetebilen birkaç ülkeden biri oluşu, yengeç ve oğlak dönenceleri, geberesice Ali`nin parasının 3/5`i ile aldığı fındık adedi bekleyebilir, hatta cehennemin dibine kadar gidebilirdi.