*Benim güzel kızım, en değerlim, Büşra’m, hayatta ne ile karşılaşırsan karşılaş, sakın üzülme! Sen güçlüsün prensesim, hiç bir şeyin seni yıldırmasına izin verme. Hep üzülürdüm, bana bir şey olsa Büşra ne yapacak çünkü seni ağabeyine emanet edemeyeceğimi iyi biliyordum. Ama bu karanlık düşünceme karşı, aydınlığa açılan bir kapı buldum. Sıla, Süheyla ve aileleri asla seni yalnız bırakmaz. Her zor zamanında senin yanında olurlar biliyorum. Süheyla’yı, özellikle Sıla’yı çok sevdim. Keşke ağabeyin adam olsaydı da Sıla’yı gelinim olarak görseydim. Çok istedim ama yapmadım, biliyordum çünkü eğer Sıla Şahin’le evlenseydi, hayatı kararacaktı, o kızın vebalini alamazdım. Kendini asla yalnız hissetme çünkü yalnız değilsin. Sen sana sahip çıkacak güzel insanlar biriktirdin. Çok güzel günler yaşayacaksın, duamı sana emanet ediyorum, dua etmeye devam et kızım. Dua et ağabeyin iyi bir insan olsun, bize hayırlı bir evlat olamadı, bari Allah’a layık bir kul olsun. Bu mektubu sakla, sıkıldıkça, bunaldıkça okursun. Neden yazdığımı bilmiyorum ama iyi ki yazmışsın anneciğim dediğini duyar gibiyim. Bir gün bana bir şey olursa, mektubumla dertleşirsin güzel kızım, Rabbime emanetimsin.