“Baba olduktan sonra göreceksiniz ki kendi mutluluğunuzdan çok, çocuğunuzun mutluluğu ile mutlu olabilirsiniz.” der, Honore De Balzac. 
Tam da öyle değil midir, anne baba olmak sabır ve sevgiyle anlam bulur. Bu hayat serüveninde en büyük sığınağımız, bizi asla yarı yolda bırakmayanımız ailemizdir.
Deniz, bu oyunun kaybedeni gibi görünse de aslında kötü insanlardan arınmak dumanlı bir evden gökyüzüne açılan pencerenin en mavi tonuna ulaşması gibidir. Aldatılmışlığın kurbanı olup sus pus bir hayata köle olmak yerine güçlü karakteriyle umutla ve hayalleriyle yepyeni bir sayfa açıp çocukları ve ailesiyle birlikte huzurlu bir hayatı arzu etmektedir.
Deniz, hayallerine ulaşabilecek mi?
Sevdikleri uğruna oradan oraya savrulan, büyük bir yaşam mücadelesi veren Deniz’in derin sevgisi hasta babasına şifa olabilecek mi? 
Her kız çocuğunun en büyük kahramanı babasıdır, o kahramanlar her daim yüreklerin en özel yerini kaplar. 
Peki, ya kahramanı, Deniz’e kol kanat gerecek mi?
Âdeta toplumsal bir farkındalık yaratan bu kitabı okurken kadının toplumdaki değeri ve yerini iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Yalnız kadınların iç dünyasını araladığına onları ezmeye çalışan, ayrıştıranlara inat güçlü bir yaşam sergileyen Deniz’in gerçek yaşam öyküsüne tanıklık ederken kendinizi bu hikâyenin içinde bulacaksınız.