Babalar yalnız gezmezler, yanlarında her zaman biri şoför olmak üzere, en az iki - üç kişi dolaşırlar. Genellikle çift silah taşımak isterler. Alacakları ceza ne olurs aolsun, silah taşımaktan geri zurmazlar. Kendi dünyalaırnı yaratıp, onun içinde yaşamayı tercih eden bu insanlar o alemin dışında kendilerini yeterince güvende hissetmezler.
Kendilerini Külhanbeyi, Kabadayı veya çocuklarının babası olarak görenler, uyuşturucu, fuhuş ve benzeri sektörün getirdiği paranın kirli olduğunu ve günün birinde kendilerinden veya aile fertlerinden çıkacağına inanarak girmezler. Girenler olursa da, onlardan uzak durmayı tercih ederler.
12 Eylül 1980`den sonra Türkiye`de birçok şey değişirken yıllardan beri varlığı yetkililerce inkar edilen "Türk Mafyası" da kendini yeniledi. Türkiye hudutlarını aşarak, dünyanın diğer ülkelerinde bulunan uluslar arası suç örgütleriyle bağlantı kurup, birlikte çalışmaya başladılar.
Dünyanın hangi ülkesi olursa olsun suç örgütleri, rahat çalışabilmek için kendilerine o ülkenin değişik kesimlerinden güçlü olan kimselerin yardımına ihtiyaç duyarlar. Fakat bir ülkede ekmek çalana "hırsız" diyerek onları hapse atan, trilyonları göürenler ise serbest bırakılıyorsa, büyük suç örgütleri kendilerini güvende hissederler.
(Arka Kapak)