Büyüme çağındayken, babamızın bizim için taşıdığı anlam, tıpkı bir kedi "miyav"ı gibi, dünyadaki bütün iyi ve güzel sözcükleri içine alacak kadar büyüktür. O dünyanın en cesur, en zeki, en komik, en güçlü, en kibar, en tatlı ve en iyi babasıdır. Ayrıca çok da yakışıklıdır. Üstelik her şeyi onarabilir; bisikletlerden, hıçkırıklara ve kırık kalplere kadar her şeyi. Ancak onun ne büyük bir adam ve ne olağanüstü bir baba olduğunu ve her zaman da öyle olacağını bir yetişkin haline gelip de çocuklarımız olduğunda tam olarak anlayabiliriz. Babalarımızın yaptığı her fedakârlığı, her kahramanlığı, verdiği her dersi ve sevgi dolu her davranışını, ancak çocuk sahibi olduğumuzda apaçık görebilmeye başlarız. Ve tabii ne kadar şanslı bir evlat olduğumuzu da...

Babalar İçin Bir Fincan Huzur, babalar ve çocukları arasındaki benzersiz ilişkiyi anlatıyor. Kimi eğlenceli, kimi hüzünlü; ama hepsi samimi ve içinizi ısıtacak elli dört öykü var bu kitapta. Okudukça babanızı hatırlayacak, babanızla birlikte geçirdiğiniz anları yeniden yaşayacak ve "Benim sevgili babam... " diyeceksiniz.

"Babam nasıl yaşayacağımı söylemedi. Yaşadı ve benim görmemi sağladı."
-Clarence Budington Kelland-