Ulus olarak zor günler yaşıyoruz. Deneyimsiz, eğitimsiz kadroların yönetiminde ülkemiz sıkıntılı günler yaşıyor. Her alanda, özellikle ekonomide, sorunlar öylesine büyüdü ki, toplum olarak gülmeyi bile unuttuk!
Ülkemizi yönetenlerin mizah anlayışları zayıf… Şakayı, espriyi, fıkrayı, karikatürü sevmiyorlar. Haklarındaki en ufak eleştiride, paylaşılan bir tweet’te veya çizilen bir karikatürde hakaret unsuru aranıyor, soluğu mahkemede alıyorsunuz.
Hemen dava açıyorlar! Oysa eski dönemin siyasetçileri öyle miydi? Hayır! Onlar son derece hoşgörülüydü. Zengin bir mizah anlayışları vardı. Haklarında fıkra anlatılmasından ya da karikatürlerinin çizilmesinden memnuniyet duyarlardı. Sahnelerde onların taklitleri yapılırdı.
Dava açmak bir yana sanatçılara teşekkür ederlerdi. Hele 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir mizah üstadıydı. Yeri geldiğinde kendi kendini bile hicvederdi. Ben, bir gazeteci olarak, Süleyman Demirel ile neredeyse tüm dünyayı gezdim. O gezilerde, uzun uçak yolculuklarında Demirel’den dinlediğim fıkraları zaman zaman köşe yazılarımda kullandım.
Halk Demirel’e *Baba* derdi… Bu isim onun çok hoşuna giderdi. Bu kitapta *Baba’dan dinlediğim fıkraları* bir araya getirdim. Tüm dünyanın huzurunu kaçıran korona salgını günlerinde sizleri biraz olsun tebessüm ettirebilirsek amacımıza ulaşmış olacağız.
Rahmi Turan