Bozkır, hep susuzluğu hissettirir duyuşta, okuyuşta, bakışta. Su yaşamda olmazsa olmazdır. Bozkırda yaşam susuzdur yazların sıcağında. Ferhat dağları deldi Şirin’in sevgisi için, bozkırın insanı toprağı deler, yaşamına su ulaştırmak için. Kuru toprağın bağrında kısa saplı kazmalarla, kısacık araçlarla kuyular açılır, tas tas, kova kova toprak çekilir yukarılara. Her yukarı çıkan toprak kazmayı derine indirir. Metrelerce derinde su önce domur domur belirir kuyunun duvarlarında. Daha derine inmek gerektiğinin ve yakının müjdecisidir bu sızıntıların serin çamuru. Emekler boyunca, akıtılan terlerin hizasında su, kuyunun tabanında avuç avuç, tas tas birikir. Çoğu zaman tek kuyunun suyu kovaya gelmez, çekmeye değmez. Şöylesine bir kaç parmak, bilemedin hepsi iki karış su. Yakınında yeni kuyular açılır hep eğimine doğru arazinin. Usta kuyucular girer işin içine, kuyuları dipten kendilerinin geçeceği genişlikte dar tünellerle birbirine bağlarlar. Son bir kuyuda birikir inceden gelen sular. Son kuyunun suyunu içen bilmez kaç derin kuyunun ince serin suyudur bu içtikleri.