Sırrın çözülmesi için insanın gölgesiyle yüzleşmesi mi gerekir?
Ya kendimiz olarak tanımladığımız kişiyi yine kendimiz inşa ediyorsak?
Ya esas biz aynadaki görünen değilse?
İşte Aynadaki Sanrı böyle yazıldı. Sudenaz Kahraman okuruna bu kitabın içindeki öyküler ve karakterleriyle sesleniyor ve soruyor;
Zorunda kaldıklarımız kaçındıklarımız korktuklarımız boyun eğdiklerimiz uyum sağlamaya çalıştıklarımız kendimizi görmezden gelişimiz koca koca umutlarla yaptığımız tercihler ve sonunda uğradığımız hayal kırıklıkları...
Bireysel tarihimizi kendimizin yazdığını zannederken kalem gerçekten bizim elimizde mi?
Bu şaşırtıcı öykülerin götürdüğü yeri merak edip yola çıkanlar Sudenaz Kahraman`ın büyülü dünyasına ulaştıklarında hayata başka bir gözle bakacaklar.