Ayinden sonra, ellerimin kirini yüzüne sürmeğe başladığım dünyada bir oyuncu eksik. Ne yöne gideceğime karar verdiğim saat çoktan göçmenleri uğurlamış ve o tiksinç, kurtlu aynaya tekrar bakmaya yönelmişim. Yönelmişim, diyorum, çünkü bu durumdan bihaberim Bay Larva! Seni ipe götüren o hisse ulaştığımda o merdivenleri tekrar inmeye başlayacağım. Ölmüşsün, neden ağlamam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok. Ölüm ve yaş, tabut ve toprak, orman ve mermer üşütüyor hep. Evimi özlüyorum, özlüyor musun? Beni diplerde kök salmaya itecek sebep de bu mu olacak: Yürüyeceğim, var olacağım, yaşayacağım ama infrasonik gürültülerim beni hiçliğe sürükleyecek ve neden sonra ipler gerildikçe bağıracağım, bağıracağım, bağıracağım. Elinin tersiyle beni iten hayata durmadan bağıracağım!