Dayyân kinâtim abi ekiâtim, habrâtum nišû šaqummâ. Pullulû rubû, iterbû ana utul šamê. Pussumat mušitim. Šarratum šarri iprus. Wašrû sikkûrû širêtum šaknâ. Zâwiânu annûtim ahâzu zabâlu.
“Ey gerçeğin yargıcı, insanlar artık sessiz. Sıkı korunanlar bile öte dünyaya doğru yola çıktı. Çünkü antlaşmaya uymadılar (bu kitabı sonuna dek okumadılar). Senden dileriz ki aynı şeyi yapanlara gecenin karanlık varlıklarını musallat et. Düşman onları alıp götürsün.”
Karanlığa hoş geldiniz. Yukarıdaki Akadça ayin sözlerini okuduğunuz anda içinden çıkamayacağınız bir kâbusu kabullendiniz. Bu bir yolculuk. Bu bir serüven. Bu bir büyü. Bu bir ayin. Bu bir kader yolculuğu.
Bu yolculuğu sağ salim atlatmak istiyorsanız antlaşmaya uyun ve zorluklarla dolu olabilecek serüveninizin keyifli hale gelmesini sağlayın. Aksi durumda... Kapıyı açtınız...
Sözler söylendi, ayin başladı...