Ayetler cennete ulaşan yolun işaret taşlarıdır. Vahiy bu uçsuz bucaksız hayat denizinde seyreden insanın kılavuz kaptanıdır. Yol işaretlerini doğru okumak, klavuz kaptanın rehberliğinden yararlanmak için vahiy diline aşina olmak şart. Buna cidden hepimizin ihtiyacı var. Çünkü biz kendimizi müslüman olarak adlandıran insanlarız. "Müslüman"ın en kısa tarifi "Allah’ın talebine kayıtsız şartsız teslim olan" demektir. İyi de, Allah’ın talebini bilmeden bir insan nasıl ona teslim olduğunu söyleyebilir? Allah, talebini vahyi aracılığıyla bildirmiştir. Vahiy, O’nun insanlığa olan rahmet ve merhametinin bir eseridir. Onun gönderdiği bu "gök sofrası"na karşı kendisini müslüman sayanların tavrı çeşit çeşittir. Bunlardan en belirgin olanlarını söyle sıralayabiliriz. 1. Vahiy sofrasının başına hiç oturmayıp uzaktan yermiş gibi yapanlar 2. Vahiy sofrasının başına oturup yemeyi bilmedikleri için el uzatmayanlar 3. Bu sofradan nasipleri, bilgileri, gayretleri kadar, ruhlarını ve akıllarını dpyurmaya çalışanlar.