Deistler; ‘Allah var fakat dinler yoktur ve kitapları peygamberler kendileri yazmışlardır’, derler. Müddesir sûresi 25. âyette Allah der ki: “ ‘Bu (Kuran) insan sözünden başka bir şey değildir’ dediler.” Ve Ra’d sûresi 43. âyette: “İnkâr edenler, “Sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve bir de aranızdan kitabın bilgisine sahip olanlar yeter.” der. Ateistler; ‘Allah yoktur ve bunun aksini kanıtlayacak hiçbir kanıt yoktur’ derler; Mü’minun sûresi 117. âyette Allah der ki: “Kim Allah ile beraber ona ilişkin geçerli kesin bir kanıt olmaksızın başka bir ilaha taparsa, artık onun hesabı Rabbinin katındadır. Şüphesiz inkâr edenler kurtuluşa eremezler.” der.

Müslümanlar; ‘Peygamberimizin Ay’ı ikiye bölmesi, uçan bir at ile miraca yükselmesi ve parmaklarından sular akıtması gibi mucizeleri vardır ve bunlar Muhammed (as)’ın peygamberliğinin kesin kanıtlarındandır.’ derler. Ankebut sûresi 50-51. âyetlerde Allah: “Dediler ki: “Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!’ De ki: “Mucizeler ancak Allah katındadır ve ben ancak apaçık bir uyarıcıyım. Kendilerine okunmakta olan bu kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır.” der ve Münafikun sûresi 1. âyette ise: “İkiyüzlüler sana gelince: ‘Senin şüphesiz Allah’ın peygamberi olduğuna şehadet ederiz’ derler. Allah, senin kendisinin peygamberi olduğunu bilir; bunun yanında Allah, ikiyüzlülerin yalancı olduklarını da bilir.” der.

Peki, nedir bu ‘kitabın bilgisine sahip olmak’ ile kastedilen? Nedir bu ‘geçerli bir kesin kanıt’ olarak işaret edilen? Ve nelerdir mucize olarak işaret edilen Kuran’ın mucizeleri?...

Buyurun birlikte okuyalım…