Onu yitirdiğimiz günden bu yana, ülkece içinden geçmekte olduğumuz sancılı ve ortaçağ karanlığıyla kıvranan yıllarımıza baktıkça, İsmet Kemal Karadayı‟yı daha bir özlemle andığımızı, ışığını çok aradığımızı anlıyoruz. Yaşamını gerek yazın-sal/düşünsel (teorik) yönüyle, gerekse güncel (pratik) olarak çok üretken geçiren İsmet Kemal Karadayı; aramızdan ayrılışıyla çok sayıda yayımlanmamış öykü, deneme, düşün sanat dostlarına ilişkin anlatıyı ya da gazete yazılarını ardında bırakmıştı. Oğlu Haldun Necat Karadayı‟nın derleyip dosyaladığı bu yazıları, yine onun önerisiyle Ahmet Özer‟le kitaplaştırmayı düşündük.

Elinizdeki kitap, bu çalışmamızın ürünüdür. Bir açıdan, Karadayı‟nın ölümüyle yarattığı boşluğu yapıtlarının bilgece ışıklarıyla doldurmaya çalışmaktan başka ne gelir elimizden! Ama yürekten inanıyorum ki; giderek bilisizliğin karanlık kuyularına itilen ülkemizde, aydınlanmamızın bilge yazarlarından, yaşamını toplumuna adamış, ardında birbirinden değerli çok sayıda yapıt bırakan cumhuriyet aydınımız İsmet Kemal Karadayı‟yı bilen, tanıyan bir avuç kişi kalmış olsak da ondan aldığımız ışık gün gelecek, sevgili yurdunu var gücüyle aydınlatmayı sürdürecektir…