Daha derslerini bitirmemişti ki gözleri küçüldü. Uykusu gelmişti. Dünyanın en ağır şeyleri, gözkapaklarının üstüne bastırır gibiydi.
Kitaplarını, defterlerini toplayamadı. Hepsi öylece açık kaldı. Kendini zor attı yatağına. Atar atmaz da gözlerini kapadı. Dünyanın en sıcak, en tatlı uykusunun içine kayıp gitti...
Daha uyuyalı çok olmamıştı ki adıyla çağrıldığını duydu.
"Zeynepçik!"
Yumuşak, güzel bir sesti.
Sağına soluna baktı. Kimseleri göremedi.
Camını tıklatan biri vardı.
"Tanımadın mı beni?"