Kara bir kış gecesi, Anadolu yaylalarının tam da ayaza vurduğu bir gecede doğdu Seher.
Annesi için bir evlat, bir müjde olsa da babası için kız olmasından dolayı bir utançtı. Erkek evlat da olduğu gibi çığlık sesleri kopmadı evlerinde. Gaz lambaları sabahlara kadar yanıp yemekler verilmedi. Hatta ebe nine dışında o gece doğduğunu kimse bilmedi. Kaderi daha doğarken mi bahtsızdı, yoksa bahtını karartan erkek sevdalısı babası mıydı?
Kız evlat doğurmak ve kız evlat olmak suç olabilir miydi? Peki ya babası yaşındaki birine berdel karşılığı satılmak hangi çağın âdetiydi? Seher sevdiğim dediği adama artık eniştesi gözüyle bakabilir miydi?
Gülümse Kaderine adlı kitabın yazarından film tadında bir roman...