Ayaz, tüm ümitlerin tükendiği yerde, yeniden başlayanların hikâyesi.
1914 yılının yaz ayları, her zamankinden daha sıcak geçerken herkes biliyordu ki bu defa yakıcı olan güneş değil, savaşın şiddetiydi. O yıl, Çanakkale Boğazı’nın, memleketin her yerinden binlerce misafiri vardı, tıpkı Ayaz ve Tarık gibi.
Ayaz, tıbbiyenin sıralarında güzel bir geleceğin hayalini kurarken bir anda kendisini savaşın ortasında, sıhhiye çadırında askerleri tedavi ederken buldu. Tarık ise, köyünde ailesiyle birlikte asma ağacının altında otururken hiç memleketin öbür ucuna, Çanakkale’ye gitmenin hayalini kurmamıştı. Dünya onun için; bir küçük aile, birkaç eş dost ve topraktan ibaretken dünyanın bir ucundan işgale gelenlerin varlığını tahayyül edememişti.
Ayaz, I. Dünya Savaşı’nın şiddetinde yeşeren dostlukların ve gölgesinde beliren destansı bir aşkın hikâyesi.