Tükendi
Stok AlarmıKüreselleşmenin en önemli sonuçlarından biri de dünyadaki her türlü hareketliliği artırmasıdır. Bu bağlamda, insan hareketliliği de tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar yoğunlaşmış ve sorunlu bölgelerdeki insanlar daha iyi bir yaşam umuduyla müreffeh bölgelere yönelmiştir. Günümüzde Asya ve Afrika’nın çeşitli sıkıntılarla mücadele eden ülkelerinden çıkan göçmenlerin mevcut imkânlarından dolayı AB ülkelerine ulaşmaya çalışması bu duruma en çarpıcı örnektir. Bu nedenle, günümüzde tamamına yakını düzensiz göç statüsünde yer alan bu insan hareketliliğinin yönetimi, AB için temel öncelik hâlini almıştır.
Türkiye, göç üreten sahaları hinterlandında barındıran coğrafi konumu nedeniyle AB’nin düzensiz göç yönetimi için vazgeçilmez bir ortaktır. Diğer taraftan Avrupa ülkelerindeki 5 milyonu aşan Türk göçmenin varlığı da Türkiye ile AB arasındaki göç temelli başka bir ortak paydayı teşkil etmektedir. Ancak Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin son dönemde çok büyük oranda düzensiz göç yönetimi temelinde sürdürüldüğü görülmektedir. Özellikle 2011 yılında başlayan Suriye krizi sonrasındaki düzensiz göçler, Türkiye-AB ilişkilerinin merkezinde yer almakta ve bu durumun önümüzdeki dönemde de değişmesi beklenmemektedir. Bu gerçekten hareketle göç politikalarının Türkiye-AB ilişkilerindeki ağırlığını koruyacağını söylemek rahatlıkla mümkündür.