Tükendi
Stok Alarmıİşgücü piyasaları hem sosyal politika alanının hem de ekonomi politikalarının temelinde yer alması nedeniyle ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde farklı görüşlerin ana tartışma alanını oluşturmaktadır. Ücretli çalışma ilişkisinin yaygınlaşması, üretim biçiminin dönüşümünü, işgücü piyasaları ile ilgili düzenlemeleri ve sorunları da değiştirmekte, bu değişime paralel olarak uygulanması gerekli politikalar da farklılaşmaktadır. Bu çalışmada Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ile Türkiye işgücü piyasaları istihdam, işsizlik, işgücüne katılma oranı gibi bazı temel değişkenler bakımından ele alınarak karşılaştırmalı olarak analiz edilmektedir. 1963 Ankara Antlaşmasından itibaren uzun ve zaman zaman sorunlu olan Türkiye-AB ilişkilerinde işgücü piyasaları ile ilgili konular önemli bir yer tutmaktadır.
AB ülkeleri ve Türkiye işgücü piyasalarının karşılaştırılması sonucunda; AB-27 ülkeleri ve 1 Temmuz 2013 tarihinde Hırvatistannın da katılmasıyla, 28 Avrupa Birliği üyesi ülke içinde işgücü piyasalarının gelişmişliği açısından, Türkiyenin AB ortalamasının çok uzağında olmadığı, hatta birliğe sonradan katılan birçok ülkeden daha iyi verilere sahip olduğunu söylemek mümkündür.
Türkiye özellikle AB İstihdam Stratejisi çerçevesinde işgücü piyasalarında düzenlemeler yapmış ve AB üyeliği tartışmalarında işgücü piyasaları ağırlıklı bir yere sahip olmuştur. Bu nedenle Türkiye işgücü piyasasının AB üyesi ülkelerin işgücü piyasalarıyla karşılaştırılması benzer ve farklı yönlerinin ortaya konulması, uygulanacak politikalar bakımından önemli olmaktadır.