Dünya hızla değişiyor. Güç dengesi ekonomik, politik, diplomatik düzlemde batıdan doğuya, Atlantik’ten Pasifik ve Avrasya’ya kayıyor. Bu değişim ülkelerin dış politikasına, ittifak ilişkilerine olduğu kadar, ittifakların da yapılarına, önceliklerine, hedeflerine, tehdit tanımlarına,tehdit algılarına da yansıyor elbette. Sonuçta ihtiyaçlar değişince, ittifaklar da değişiyor ve her ittifak karşısında bir başka ittifak doğuyor.
Bu değişim, ABD’yi ve öncülük ettiği Atlantik ittifakını, NATO’yu hırpalıyor öncelikle. ABD emperyalizminin işgal ve saldırı aygıtı olan NATO, her ne kadar Ukrayna – Rusya Savaşı’nı da fırsat bilip, İsveç ve Finlandiya’yı bünyesine katmak için önemli adımlar atsa da, NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğini, bizzat ittifakın kurucularından olan Fransa’nın cumhurbaşkanı Emmanuel Macron söylüyor.