Bir melekseniz ve uçamıyorsanız `engellisiniz` demektir. Üstelik kanatlarınız olduğu halde uçamıyorsanız hem korkak hem de engelli bir meleksinizdir. Bunu kim söylemişse koca bir yalan uydurmuş anlaşılan. Çünkü Kaf kendini bildi bileli uçamayan bir melek ve hatta bazen bu özelliğinden dolayı kendisini ayrıcalıklı hissettiği bile oluyor. Düşünsenize, kim yarasasının sırtında havada süzülen bir meleğin karizmasına kayıtsız kalabilir ki?
Melekler hakkında doğru bildiğinizi düşündüğünüz her şeyi bir kenara bırakın. Emin olun Kaf’ın sizden eksik kalır yanı yok. Ne de olsa, daha önünde geçmesi gereken bir dolu sınav ve onu çıraklık mertebesine yükseltecek upuzun bir çömezlik dönemi var. Haberin en kötüsünü sona sakladık: Kaf çömezliği süresince bebek muhafızı olarak görev alacak. İşte canınını sıkan en önemli şey de bu…
Bazen başarının önündeki tek engel kendi korkularımızdır. Önemli olan vazgeçmeden denemeye devam etmek. 2013 Tudem Edebiyat İkincilik Ödülü ile onurlandırılan Atla, korkularına esir düşmüş bir meleği, bebekliğinden bu yana düşlerinin peşinden koşan Hezarfen Çelebi ile buluşturarak sürükleyici bir maceraya kanat çırpıyor.
Cesaretin, yenilgiden ders çıkarıp umutsuzluğa kapılmamak olduğunu hatırlatan bu etkileyici roman, okurlarını meleklerle birlikte İstanbul semalarında uçmaya çağırıyor...