"Aşkım. Eğer sözcükler, belki de şimdi acı çektiğin o dünyaya ulaşabiliyorsa, dinle o zaman. Sana söyleyeceklerim var. Bir başka yılın, bu sesi soluğu duyulmayan ucunda, kafamda sen, mahallemizin karanlık sokaklarını kolaçan ederek dolaşıyorum. Zihnin o sert bakışında tek bir nesneyi bunca uzun bir süre tutmanın olası olduğunu düşünemezdim. Sen! Sen! Karanlıkla birlikte, kararan havanın bir parçasından başka bir şey olmayan yağmur indiriyor, anımsanması gereken bir şey gibi yan yana elektrik direklerine çarpıyor..." Sevgilisine böyle seslenenerek başlıyor "Athena"ya John Banville. Romanın kahramanı Marlow, varlıklı yaşlı teyzesi Corky’ye göre "işeyaramazın teki"dir. Ama başkaları için bu değil; sefalet içinde yaşasa da o bir sanat tarihçisidir. Bu özelliği onun uğursuz tiplerce keşfedilmesine neden olur. Elinde bolca ve Francie de Morden’ın yardımcısıdır... Corky Teyze’den kalan mirasla rahat bir yaşam sürmeyi düşlerken kendini karanlık ilişkilerin içinde bulur... Bu, Marlow açısından dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkmak gibidir... Çağdaş İrlanda edebiyatının saygın yazarlarından olan John Banville, "Athena"da akıcı dili, güçlü kurgusuyla en karmaşık olaylara bile sıradan, ama sahici bir kimlik kazandırıyor...