Köyünü kurtarmak için zorlu bir yolculuğu göze alan cesur bir çocuğun hikâyesi…
...
On bir yaşındaki Ravian’ın babası o daha küçükken ölmüştür. Kız kardeşi ağır hastadır ve yaşadıkları köy de yoksulluk içindedir.
Kış ekinoksundan bir gece önce, gün dönümü bayramında köyün şifacısı Meta Zarissa, köy halkına her yüz yılda bir gerçekleşen Ateşkuşu efsanesinden bahseder. Efsaneye göre, Ateşkuşu’nun tüyünü bulan kişi onu götürüp uzak dağlardaki Sarı Taş`a bırakmak zorundadır. Aksi halde yaşadığı köy felaketten kurtulmayacaktır. Ama eğer bunu başarırsa yaşadığı yere bolluk ve mutluluk gelir. Ravian, efsanevi tüyü bulmuştur ve onu ait olduğu yere götürmek için bir gece sabaha karşı gizlice köyden ayrılır.
Ravian bu yolculukta, birçok zorlukla baş etmek ve türlü sınavlardan geçmek zorunda kalır. Ancak bunların yanında muhteşem şeylerle de karşılaşır. Ravian, çıktığı bu maceralı yolculukta hayatın anlamına dair bazı soruların cevabını da bulacaktır.
...
Umut mu, yenilgi mi? Vefa mı, bencillik mi? Dostluk mu, ihanet mi? Erdem mi, zenginlik mi? Bir seçim yaptığında, kendi karakterini de seçmiş olursun…