“Sivas’ta yaşananlara bugün, yarın, onyıllar sonra da yeniden bakabilmek, bu derin kaygıyı kavrayabilmek için mutlaka okunmalı Ateş ve Kuğu. Burhan Günel bu romanıyla Sivas’taki aydınlanma şehitlerine tam anlamıyla bir ‘yanıksama’ çelengi sunuyor.”
M. Sadık Aslankara
***
2004 yılında yayımlanan Ateş ve Kuğu, Burhan Günel’in ustalık dönemi yapıtlarındandır. Bilindiği gibi roman, yazarın bizzat tanığı olduğu Sivas Katliamı’nı anlatır. Ancak yazar Sivas Katliamı’nı röportaj yalınkatlığıyla değil, tarihsel çağrışımlarıyla birlikte anlatır. Dahası yazarın ilk yapıtlarından beri yarattığı şiirli dili, aydınlık anlatımı romanın yapısına ayrı bir değer katmaktadır.
Necati Güngör
***
Burhan Günel, Sivas yakımının iç acılarını hep gündeminde tutmuştur. İçinde yıllarca büyüttüğü, yaşamını karabasana çeviren yangını roman sayfalarına dökerek iç erincine kavuşmuş mudur, bilinmez. Bu sorunun yanıtını okuruna bırakmak en iyisi.
Vedat Yazıcı
***
“Olduğum yerdeyim ve sürekli kavruluyorum.
Artık bildiğim tek gerçeklik bu. Yanık kokuyorum.
Yetmemiş ki durmaksızın yeniden yanıyorum.”
Burhan Günel’in Ateş ve Kuğu romanından aktardığım cümlede geçen “durmaksızın yeniden yanıyorum” farkındalığı Madımak’ta yakılanların, yakılmak istenenlerin, yakılmaktan son anda ve “bir şekilde” kurtulanların ve tabii uzak-yakın “seyircilerin” romanıdır.
Alaattin Topçu