Ateş - Duman - Acı Her şey  Brea`nın kâbusa varan rüyalarıyla başladı. Gerçek ile kâbus iç içe geçmiş içinden çıkılamaz bir sarmala dönüşmüştü, ruhunun derinliklerinde hissettiği acı bir o kadar gerçekti ve uğradığı hakaretler bilinçaltının derinliklerinden yüzeye çıkmıştı Brea`nın. Brea hayatını cehenneme çeviren bu kâbuslarla başa çıkamayacağını anlayınca bir parşömen kâğıdının üzerine sembollerle yardım çağrısı çizdi ve bu parşömeni ormanının içindeki gölete attı. Brea’nın yardım çığlığına gelecekten bir ses karşılık verdi, bu ses efsanelerde ismi geçen ve adı  Knucker olan bir ejderhaydı. Knucker, Brea’nın kâbuslarının nedenini anlaması ve onun bu kâbuslarıyla yüzleşip üstesinden gelebilmesi için ona zaman tünelinin kapısını açtı. Charmaine ve Milli ise günümüz dünyasında sıradan hayat yaşayan iki arkadaştılar, bu iki arkadaşın sıradanlaşan yaşantıları Ortaçağ’dan kendilerine ulaştırılan yardım çığlığıyla tamamen değişti. Charmaine ve Milli Ortaçağ Avrupa’sından kendilerine ulaşan bu yardım çığlığının gizemini çözmek üzere derin bir tarihi araştırmanın içine girdiler ve gerçeği öğrendiklerinde nasıl bir gizem sarmalının içine düştüklerini anlamışlardı. Bu iki arkadaş ya bu çığlığı duymazdan gelecek rutin hayatlarına devam edecekler;  veya er ya da geç yakıcı gerçekle yüzleşip çığlığın sahibine bir şekilde ulaşıp ona yardım edeceklerdi. Avrupa’da severek okunan “Ateş Çağı” serisinin ilk kitabı olan “Geçmişten Gelen Mesaj” romanı,  hem Gotik edebiyat severlerin  hem de  Ortaçağ fantastik roman okuyucularının  bir solukta okuyacağı bir eser.