Parkta yaşanan olay sonrası birbirlerine doğru atılan tüm adımlar Ulaş tarafından geri alınır,
Arya’yla âdeta iki yabancıya dönüşürler. Arya, Ulaş için savaşmaya kararlı olsa da henüz hiçbir şeyi çözememişken, bildiği küçük sır ortaya çıkar ve Ulaş’ı kazanamadan tekrar kaybeder. Aşk için her fedakârlığı yapmaya hazırdır, Ulaş’ın, babasıyla ilgili olan acı gerçeği anlatmaya hazır olmasını bekler.
Bu anlayışlı bekleyiş, beklenilmeyen bir yolculuğa ve birtakım olaylara gebe kalır. İntikam ateşiyle yanan Ulaş’ın anıları ve Eren’in sırları, beklenmedik bir anda bir araya geldiklerinde yapbozun kayıp parçalarını ortaya çıkarır. Büyük resme bakıldığında gördükleri, bildikleri gerçeklerin eksik ve yalan olduğu, ardında büyük bir tehlike barındırdığıdır. Fakat kayıp vermemek için artık çok geçtir.
“Vazgeçmek de affetmek de zaruridir. Çünkü bu ikisi de olmadan özgür sayılmaz insan.
Vazgeçmezse mecbur, affetmezse saplı kalır. Ve şüpheniz bu, felaket bir durumdur. Akıp giden zamanda kendini askıya almaya benzer bu. Kimseye dokunamadan, karışamadan biter.”