Bu kitap, Atça’nın kitabıdır. Atça, sevdadır insanının yüreğinde. Atça, Bey Dağı’nda kardır kat kat, Kepez’de yağmurdur damla damla. Menderes’te coşkun bir sudur. Dağlarda kara ve yeşil zeytin, ovada pamuktur bembeyaz. Bahçesinde üzümdür kütür kütür; incirdir balım balım.
Ve insanlar yaşar Atça’da; kararlı, suskun, ezilmiş, hırpalanmış; ve az konuşan ve öz konuşan insanların yaşadığı yerdir Atça. Onlar ki sevdiklerinde içleri içlerine sığmaz. Sever de delicesine; coşar, sığmaz kabına. Onlar ki harman yerinde ne kadar tınazsa, düğün alayında o kadar üründür, demet demet başaktır işlenmeye hazır.
Ve sevdadır Atça; Atça’ya olan sevda onlarca seneye sığmaz. Atça’ya olan sevdanın dışavurumudur bu kitap. Bu kitapta, Atça’nın kuruluşundan Cumhuriyetin ilanına kadar olan tarihsel gelişimi anlatılmaktadır. Üç bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde *Kuruluş*, ikinci bölümünde *Atçalı Kel Mehmet Efe*, üçüncü bölümünde ise *Yunan İşgali, Kurtuluş ve Yeniden Yapılanma* konuları işlenmiştir. Okuyucular, kuruluşundan Yunan işgal kuvvetleri kaçarken taş taş üstünde bırakmadıkları ve baştan sona yaktıkları güzel kasabanın tarihsel geçmişini kâh gülümseyerek, kâh hiddetlenerek, kâh coşkuyla ve ibretle okuyacaklardır.
Ve selam olsun Diğme’ye, Hamambaşı’na, Çomaklı’ya, Taşlıbeylik’e, Atçayırı’na selam olsun.
Ve selam olsun bu topraklar için kanını akıtanlara, canını bu topraklara katanlara.
Selam olsun.