Hiçbir kimsenin Atatürk’ü zorla dindar veya dinsiz göztermeye hakkı yoktur. Atatürk gerçek olarak neyse odur. Atatürk’ün adını her türlü olayın içine karıştırmak ve bir tür pan-kemalizm yapmak yüzündendir ki O, bir haksız saldırıların hedefi olmuştur. Atatürk bir peygamber miydi? Hayır, fakat bir grup insan çıkar da onun peygamber olduğunu ileri sürerse doğal olarak karşı çıkanlar da olacaktır. Yine bazıları onun bir sanatçı, bir dil bilgini veya veli olduğunu söylerse, bütün bu alanlarla ilgili insanlar onu kendi özel ölçüleri içinde düşünecek ve eleştirecektir. Atatürk’ün kişisel yaşamına ait zaafı veya almış olduğu yanlış bir kararı istismara kalkışan kişi onun devrim yönlerini bütünüyle reddeder. Onu bir hiç durumuna indirmek ister. Söz konusu olan kişi bir kurtarıcı ise, onun ölçüsü başkadır. Bir adam hem kurtarıcı, hem devrimci olur, onun ölçüsü başkadır. Atatürk yapmış olduğu devrimlerin hiçbirinde duygusal değildir. Aslında devrimci yalnızca işaret eder ve hastalığa el koyar. Atatürk, dinden dile kadar tüm kemikleşmiş hastalıklarımıza parmak basmış ve tedavi yollarını göstermiştir.