Ne yapacağını bilemeyerek geçirilen zaman dilimleri özellikle genç ve ergen bireylerde boş zaman fobisi ve boş zaman can sıkıntısını ortaya çıkarmaktadır. Boş kalmamalıyım fobisi -leisure phobia- ya da boş kalınca ortaya çıkan can sıkıntısı -leisure boredom- “bir şekilde bu zamanı doldurmalıyım” dürtüsüne neden olmaktadır. Ancak tutkuyla bağlı olunabilecek boş zaman ilgi alanlarına ilişkin potansiyelleri keşfetmek ve sebat ederek duygunun ve ruha dokunanın peşinden koşmak yerine, haz ve zevk gibi kısa süreli ya da süreksiz deneyimleri günü birlik yaşayarak vakit geçirmek, verimli boş zaman geçirme ve ideal boş zaman adabına uymamaktadır. 

Ekranlardan gözünü ayıramayan, çok tıklanmak uğruna oluşturulan her sahte hesabın influencer’ları veya takipçileri olarak bizler, “boş zaman”ın “boş” kalfası olarak günlerimizi geçirip, öylece akıp giden ve harcadığımız zaman dilimine yaptığımız her yatırım, kısa vadede haz ve zevki vücudumuza zerk etse de uzun vadede “ekilip biçilmeyen verimli bir arazi”ye gelme ve geri dönme arasına sıkışmış geviş getirmelerimizden farksızdır, çünkü verimli araziye ne ekeceğimizi bilememek, arazi verimli de olsa meyve vermeyecektir…Velhasıl giderek boş zamanlarımızın, dolunun karşıtı “boş” zamanlara dönüştüğü bu günlerde; “verimli toprağa ne ekeceğimizi bilmek” veya ruhumuzu besleyen boş zaman eğilimlerimizin farkına varabilmek, ve bu referansları edinirken gökyüzünün bizdeki etkilerini de bilerek boş zaman aktivitelerinin seçiminde bu bilgileri rehber olarak kullanabilmek, sağlıklı, süreğen ve içselleşen rekreasyonel bir doyumu beraberinde getirebilecektir.

Dolayısıyla, kişinin doğum anında fotoğrafı çekilen astrolojik haritasının rekreasyonel eğilimlerine yönelik bir rota oluşturabilmesi ve bu amaçla piksellere ayrılması, böylelikle rekreasyonel anlamda doyum sağlayan bir resme dönüşebilmesi yolunda, modern zamanlarda akademik camialar tarafından çoğunlukla göz ardı edilen veya kesin bir dille reddedilen Astroloji ile birlikte ele alınması, “verimli arazide hangi toprağa ne ekileceğini bilerek meyve vermeyi” kolaylaştıran potansiyellere veya referanslara dönüşebilir mi? sorusu kitabın temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. 

Bu sorunun cevabına yönelik incelemelerde, astroloji ve rekreasyon birleşerek “astro-rekreasyon” kavramını ortaya çıkarmış; ve kitapta “rekreasyon ve boş zaman aktivite eğilimlerine ilişkin güçlü ve zayıf yönlerin ve boş zaman kimliğini oluşturan temel özelliklerin tespit edilerek rekreasyonel yaşantıya yön verebilmesi amacıyla astrolojiden yararlanma” şeklinde açıklanmıştır.