“Tathāgata’nın parinirvāṇa’ya [Buddha’nın ebedî nirvāṇaya] ulaşmasından yüz yıl sonra, İşte bu erdemli eylem sayesinde o kutlu çocuk, Pāṭaliputra şehrinde hüküm süren Aşoka adındaki bir kral olacaktır. O dört kıtadan birini yöneten, doğru bir dharmarāca [erdemli kral] ve bir çakravartin [cihan hükümdarı] olacaktır.”
Avadāna kelimesi “kayda değer eylemin veya başarının öyküsü” anlamlarına gelmektedir. Budist kültür içerisinde önemli bir yer tutan Avadānalar; ünlü Budist karakterlerin geçmiş, gelecek ve günümüz yaşantılarına ait efsaneleri konu edinen edebî bir üslup, dahası koleksiyondur. Aşokāvadāna da Budizm’in ilk hamisi olarak kabul edilen Hint Maurya İmparatoru Aşoka’nın (~MÖ 304-232) hayatını konu edinen ve Sanskrit dilinde kaleme alınmış bir kaynak eserdir. Budist geleneğe ait karakteristik özellikleri gözler önüne sermektedir.
Aşoka, Budizm’in kutsal kitaplarının yazıya aktarılması, sınıflandırılması ve dahası mezheplere ayrılışı ile ilgili sürece, bir imparator olarak sunmuş olduğu katkı sebebiyle, Hint kültür tarihinde adından sıkça söz ettirmektedir. Dahası Budizm’in Hint alt kıtasının dışına yayılışı ile ilgili izlediği politikalarla da Budizm sonrası yeniden şekillenen Asya kültürünün ilk temsilcilerinden biri olarak görülebilmektedir.
Aşokāvadāna adlı elinizdeki bu eser, orijinali itibarıyla Hint menşeli Budist kültürün gelişim ve değişim sürecinin Hindistan tarihi içerisindeki seyrine bir nebze de olsa ışık tutan bir eser olma özelliğini taşımaktadır. Asya toplumlarının ve devletlerinin, kültürel ve siyasi yapılanmalarında son derece önemli bir yere sahip olan Budizm ile ilgili edebî ve dinî bir metin olarak bu eser; tarih, edebiyat, dinler tarihi ve folklor gibi sosyal bilimler alanlarıyla ilgilenen okuyucuların dikkatine sunuluyor.