Dünyanın en meşhur savaş karşıtı romanlarından biri olan Aslan Asker Şvayk, I. Dünya Savaşı sırasında, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda geçmektedir.
Jaroslav Haşek, kendi hayatından da izler taşıyan romanında, mizah yoluyla, genel olarak savaşın, milliyetçiliğin, askeri disiplinin saçmalığını gözler önüne seriyor. Karakterlerinin çoğu, özellikle Çekler, sadakatlerinin olmadığı bir imparatorluk adına, anlamadıkları bir çatışmaya katılmaya zorlanıyorlar.
Aptallık veya beceriksizlik yoluyla, defalarca askeri otoriteleri hayal kırıklığına uğratmayı ve aptallığını bir tür pasif direniş biçiminde kullanmayı başaran Şvayk karakteri işte tam da bu savaş karşıtı temanın bir ürünüdür.
Jaroslav Haşek bunu o kadar ustaca yapar ki okur olarak Şvayk’ın gerçekten beceriksiz mi olduğuna; yoksa kasıtlı olarak aptal numarası mı yaptığına karar veremeyiz. Bu komik ve akıl almaz olaylar, Rus üniforması giyen Şvayk’ın yanlışlıkla kendi arkadaşları tarafından esir alınmasıyla doruk noktasına ulaşır.
İmparatorluk ve askeri otoriteyi ustalıkla hicveden Haşek, Aslan Asker Şvayk’ta Kilisenin ve din adamlarının yolsuzluk ve ikiyüzlülüklerini de ortaya koymaktan geri kalmıyor.