Yaşadığımız hayatın gerçek olmadığını düşünüyor, kendi kendime belki de asıl gerçek hayatın, gün içinde birden aklımıza girip fotoğraf kareleriyle dikkatimizi dağıtan rüyalar olduğunu kabul etmek istiyordum. Kendi kendime *En azından rüyalarımda âşık olayım,* diyordum ancak ben tam yüzünü hatırlayamadığım kıza elimi uzatıp konuşmak istediğimde, uykudan uyanıp şimdiki hayatıma geri dönüyordum. * Aşksız, aşkı arayıp ta bulmaya çalışan Aydın’la beraber şehrin kenarında köşesinde kalmış: insanların, hayvanların, karanlık sokakların, yanmayan sokak lambalarının, şehirdeki insanların tüm acımasızlığına rağmen bir tarihi yaşatmaya çalışan ahşap evlerin, katillerin, hırsızların ve daha bunun gibi görüp te umursamadıklarımızın hikâyesi.